Yazar: Enis Eryılmaz
eskiden istanbulda kapıları kitlemezdik
şimdi bazılarınız ‘eskiden istanbulda kapıları kitlemezdik’ derken ? diyecekler bende en yakın istanbula, konstantıniyye dediğimizde diyeceğim. o yüzden konun aslına gelelim… geçenlerde kız kardeşimin cep telefonunu çalmışlar iş çıkışında. bu konu üstüne konuşurken genelde şu tepkiyi aldım etraftan; ‘ahh hep suriyeli mülteciler’… bizim ahali kendinden nasıl geçtiyse, neredeyse biz var ya eskiden istanbulda kapıları kitlemezdik diyecekler. benki […]
y kuşağı olmanın dayanılmaz hafifliği
bi kuşak lafıdır gitmekte, anladığım kadarıyla özellikle pazarlamacı esnafı için kime neyi nasıl satarımın cevaplarını içinde barındırdığı için muhtemelen daha önem arz eden bir olgu. gelelim benimle işkilendiği noktaya; bugün işe gelmiş müdürümle genel olarak haftalık hazırladığımız raporun son halinin detaylarını konuşurken zannedersem yine klasik olarak kendisinin bam teline bastım ve bana tam bir y kuşağısın […]
elif çağlar’a yardım zamanı
elif çağlar’a yardım zamanı biraz hastalar için aranan yardıma benzedi ama aslında olay elif’e değil kendimize yardım çağrısı. neden mi: artık türkiyede dünyaya paralel yayınlanan müziklerden neredeyse hiçbir zevk alıyorum hepsi neredeyse hepsi zevk dışı birbirine benzeyen kalitesiz parçalar, çoğunda biri diğerinin rahmini parçalamak istiyor, falan filan yani aslında yazmaya bile değmeyecek tınılar topluluğu hatırladığım kadarıyla […]
enis’in yüksek lisansla imtahanı
evet artık böyle bir şeye inanıyorum: “enis’in yüksek lisanla intihanı” diye bir gerçek var. üniversite yaşamımı bilenler bilir, okulu bitirmem bile aslında kendi çapında bir mucize sayılabilir. tabii kim demiş 21. yüzyılda mucizeler olmaz diye… bende uzuuun okul serüvenini bitirdim tabii bütün aile, özellikle annem bir mucizeye tanıklık etmiş bir azize gibi mutlu ve inanamıyor: […]
muhammed öldü
nizamü’l – mülk eski selçuklu vezirlerinden bizim pop-entellerinde haşhaşiler ve tabi ki hasan sabbah’ın meşhur kanlısı olarak bildikleri selçuklu vezirinin padişahlara notlar diyebileceğimiz kitap. kitap kısacası bir öğüt kitabı ve dönemin kısa hikayelerinden oluşmakta. çevirisini benim takip ettiğim (yo hayır twıt ve sevdiğim mehmet ayar tarafından yapılmış. kitabı okurken aklıma bol bol günümüzde padişahlık hayalleri […]
sulara ne katıyorlar orada
ahalinin hallerine uzaktan bakınca insanın aklına tek bir düşünce geliyor bu sulara ne katıyorlar da orada ki insanlar bu derece garip davranıyor. ciddi ciddi su işlerinin başında nuri alço’nun farklı bir versiyonu geçti de sulara bir şeyler mi katıyor çünkü bir halk için bu derece irrasyonel davranmak ciddi başka türlü açıklanamaz. gelelim beni bu yazıyı […]
abu dhabi, korsan taksi ve kadınlar
abu dhabi, korsan taksi ve kadınlar gibi yine harika bir üçleme yaptık. bazılarımız korsan taksinin sadece türkiyede olduğunu zannederler ama aslında bu neredeyse tüm dünyada olan bir olgu ve bu yazıda doğunun manathan’ı (ben demiyorum buradakilerin yakıştırması) olan abu dhabi de korsan taksi ile imtihanımı anlatayım istedim. hikayeye en başından başlayayım
dunning kuger sendromu nedir
gerçekten bu dunning kruger sendromu nedir ? etrafımdakilerin/etrafındakilerin ; hatalı seçim yapıp birde bunun üstüne sanki çok iyi bir şey yapmışcasına davranmaları ve bir türlü hatalarını anlamamalarına verilen ismidir. yok bu çok ağır/alengirli oldu derseniz en duru hali ile cahil cesareti dediğimiz şeyin bir tık üstüdür yani üstüne tüy dikmek ve sonrasında da sana bakıp […]
her şeyi bırakıp çekip gitmek
lisenin son ve üniversite dönemlerinde oldukça gezen biriydim ,gerçi hala geziyorum ama daha statik ve iş amaçlı, hatta üniversite yıllarında annem nerede olduğumu eve gelen kredi kartı ekstrelerinden takip edip bana da eve geldiğimde; “oh derdi şuraya gitmişsin buraya gitmişsin”, benim kredi kartı kullanmadığım kaçamakları da ben ağzımdan kaçırınca; “oraya ne ara gittin” diye de […]
alaturka caz gibi
[soundcloud url=”https://api.soundcloud.com/tracks/83444184″ params=”auto_play=false&hide_related=false&visual=true” width=”100%” height=”300″ iframe=”true” /] alaturka caz, aslinda tarihe kayıt olsun meshur hikayedeki gibi ibrahim’e sırtında su taşıyan karınca misali, SOMA faciası konusunda tarafım belli olsun diye başlayıp vardığım noktadır. SOMA derseniz meşhur bir film vardı çok eskilerde izlemiştim “how green was my valley” isimli , meraklısı buradan detaylı bilgi alabilir, ingilteredeki maden […]