başlık yakışıklı oldu. böyle sanki bu üçüyle şarabın faydalarını açıklayacakmışım gibi bir his doğuyor insanda ama yok, aslında hepsi birbirinden farklı unsurların birleşimi olan hoş bir hikaye anlatmak istediğim ….

dün can bana geldi can kim olur derseniz yazının devamında aşağıda  resmini gördüğünüz güzel şahsiyet. benim de esasen yan kolondan bloguna ulaşabileceğiniz zuhal aracılığı ile tanıştığım sonradan da iyi anlaştığım bir arkadaşım, biraz sosyal demokrattır ama iyi çocuktur kendisi 🙂 , gelelim ikinci kahraman olan koutik de kocaeli üniversitesi tiyatro kulübüne;  her nekadar öğrencilik döneminde katılmaya  çalışsam da bir türlü başarmadığım tiyatro ile meşk eden yegane kulüp olur kendileri.  ve son kahraman da benim bozca adadan getirdiğim hediyelik şaraplardan, hediyelerin sonunda elde kalan son şarap oluyor. haydi başlayalım maceraya..

can akşam saatlerinde izmite geldiğinde karnı açmış canın malum ben de rejim olayı yüzünden erken yiyorum  artık. gittik can yemek yedi sonrasında ise ben gel dedim yürüyelim biraz, hem özlemişsindir izmitin meşhuuur  demiryolu caddesini veya yerel ismiyle sevgi yolunu. can da tabii kırmadı başladık yürümeye tam barlar sokağını geçerken can ” ya enis dedi gel bi iki bişeyler içelim 262(barın adı) ye gidelim mi” şeklinde soruyla aklımı çeldi ben de misafir diye :p kırmayıp haydi dedim gidelim madem bu kadar isttiyorsan :p . sonuçta biz yolu değiştirdik direkt barlar sokağına çıktık 262 ye (3. katta oluyor kendisi bu arada) ama  yok kapı duvar adamlar kapamışlar tam aşağı inerken yener (yüce de olabilir) bar diye birşey gördüm ben ikinci katta ” gel dedim girelim buraya”  can bilmem falamn derken ben de yeni tatları tatmaktan kanına girip kandırdım ve daldık bilmediğimiz bardan içeriye. bir girdik ki içerisi hengame herkes ayakta çılgınlar gibi eğeleniyorlar aman da aman olduk bu ne falmn derken meersem koutik eğlenmeye gelmiş dağıtıyor ortalığı oturduk bir  bira alacakken 15 dakika sonra barın kapanacağını öğrendik ve  biramızı hızlıca içip koutikle beraber ve biraz da iç geçirerek canlılıklarına çıktık…

tabii canı kesmemişti bu kadar hareket bunu üstüne eve döndük, benim evdeki bozca ada şarabıma sarktı :p ve sürahi ebadındaki meşhur bardaklarımdan birine doldurup banada bir bardak vererek  içmeye başladık . tabii muhabette aktı gitti en son facebooktan can ile eski kız arkadaş resmi geçidi yapıyorduk ve saat sabah 4 tü uyuyalım dedik uyuduk sabah 8 de zımba gibiydik ve can bugün artık diplomasını aldı o artık bir jeoloji mühendisliği ve en sonüniversite eğlencesini benle yaptı bakalım umarım hayırlı olur …..