abu dhabi, korsan taksi ve kadınlar

abu dhabi, korsan taksi ve kadınlar gibi yine harika bir üçleme yaptık. bazılarımız korsan taksinin sadece türkiyede olduğunu zannederler ama aslında bu neredeyse tüm dünyada olan bir olgu ve bu yazıda doğunun manathan’ı (ben demiyorum buradakilerin yakıştırması) olan abu dhabi de korsan taksi ile imtihanımı anlatayım istedim.

hikayeye en başından başlayayım; efendim bu abu dhabi şehri, zenginlikte fersahlı önde yani şöyle söyleyeyim hani hepimizin çılgın dediği dubai’nin büyük abisi 🙂 ve maalesef ben burada yaşamaktayım şu sıralar her şey çok lüks her şey çok pahalı. bitek arabalar ucuz tabii buna paralel herkeste bir araba var neredeyse, buna bir de bir litre benzinin fiyatının neredeyse bir litre suya eşit olmasını ekleyin. kim ne yapsın toplu taşmayı diye düşünmüşler yetkililer böyle olunca da  şehirde neredeyse toplu taşıma yok olan otobüs seferleri de toplu taşıma diye laf yapanlar sussun, denemek isteyenler de boyunun ölçüsünü alsın diye konulmuş. gariban dersen her yerde gariban, binecek mevcut seferlere paşa paşa.
tabii bu durumda bende en başta toplu taşımayı zorladım baktım ki hiç umut yok önceleri araba kiralayarak sonrasında da kendime şöyle haşmetlisinden. tabii amacım içimdeki kıroyu tatmin etmek, çölde dağda bayırda off-road yapmak akşamları da aldığım şişme yatakla arabada konforlu bir uyku çekmek kampa gittiğimde. daha da önemlisi bütün bunları yaparken araba kirasına vereceğim parayla hem bir cipe binmek hem de bir araba almak gibi tamamen kazançlı görünen karlı bir hesaplamanın da etkisi olmadı değil.
plan ve ilk uygulama gayet güzel oldu ben kafama estikçe çöle daldım, umman tarafına gittim kamplar yaptım. lakin bizim araç bu kadar debdebeye  gelememiş olacak ki geçen günlerde isyan etti. tabii ben hemen arabanın bakımlarını yapan tamirciye gittim iş çıkışı ve hikayemiz burada başladı…

tamirci arabaya baktıktan sonra “yok” dedi “bunun işi uzun sen bırakacaksın, bakacağız”. boynu bükük aracı bıraktım ve taksi sordum tamirciye; “bu saatte zor gelirler iş çıkışı yoğun” dedi “sen en iyisi yolun karşısına geç oradan boş geçer” ben de boynu bükük tamam dedim yolun karşısına geçtim. hava sanki beni fırına atmışlar da orada bekliyorum derecesinde bunaltıcı ama tek taksi boş geçmiyor sonra bir beyaz araba selektör yaptı tabii ben sağıma soluma baktım tek ben varım. hayırdır dedim kendi kendime sonra bir anda jeton düştü (dünyanın neredeyse her yerinde istemeyerek te olsa korsan taksiye binmişimdir daha doğrusu herhalde korsan taksicileri çeken masum köylü olmamdan kaynaklanan bir duruşum var ve ille de korsan taksiciler beni bulmuştur kendiliğinden) kendi kendime dedim ki bu ülkede de korsan taksi var. bunun üstüne ben bir yandan da orta halli arabaları kesmeye başladım. bir dakika sonra başka bir araba selektör yapmaz mı. biraz dökük ama kendi kendime dedim ki satın almayacaksın alt üstü on dakika yol gideceksin bu sıcakta sokakta kavrulmaktan iyidir. hemen el ettim durdu az ileride.

arabaya seri bir şekilde atladım ama atlar atlamaz içeride farklı bir hava sezinledim garip bir şekilde adam bir yan kaykılmış bir de biraz yumuşak gibi ki bu noktada şunu belirtmeliyim bu bölgede homoseksüellik çok fazla. bende heteroseksüel biri olarak çekiniyorum yahu dedim hayırdır. baktım adam elimdeki çantaları arkaya koltuğa bırakmamı söyledi sonrasında da rahatlamamı tabi ben daha da kıllandım. bir yandan da gidiyoruz ama nereye diye de sormuyor. ben direkt gireyim edim olaya hani niyeti bozuksa da onun korsan taksi olduğunu zannedip yanlışlıkla bindiğimi anlasın bıraksın beni bir yerde. zararın neresinden dönsek kardır :). hemen “şehir merkezine gideceğim ne kadar tutar” sorumunun üstüne şoför biraz şaşkın tamam deyip arabanın yönünü değiştirdi ama tabii ben bu şapşallık karşısında bir kat daha tırstım bide üstüne hala fiyat vermiyor. bunun üstüne ben dil değiştiriyorum ve urducaya geçiyorum “ya hemserim ne kadar” ama adam ne desin; “yok istemem” ben iyiden iyiye telaşlardayım kendi kendime söyleniyorum elin arap ellerinde korsan taksi senin neyine öyle her selektör yapanın arabasına mı binilir v.b. sonra şoföre yok diyorum o zaman ben ineyim öyle bedava olmaz ama şoför inatçı alırız en son verirsin gönlünden kopanı diyor.

araba ilerlerken kafamda envayi çeşit fikir, bir sarkıntılık olursa ne yapacağım dönüp duruyor ha bire. sonrasında şoför tembih kısmına geçiyor; “aman diyor polis durdurursa sen benim arkadaşımsın daha yeni 5000 dirhem ceza yedim” hah diyorum, şöyle tembihle korsan taksici moduna girde içim rahatlasın.

velhasılı gideceğim yere kazasiz belasız gittim. sonra sordum neden para istemedin diye bana “ee sen urducua konuşuyorsun urduca konuşan yabancı(beyaz) ben daha önce hiç görmedim o yüzden” demez mi. gelin görün ki bizimki resmen korsan taksi ile imtihan oldu. bunun yanında kadınların ruh hali de böyle oluyor herhalde devamli bir taciz riski altında diye de o gün bugündür aklımın bir kenarında. kadınların işi zor imiş anlamış olduk.

tabii yazıyı nasıl kapatıyoruz;herne kadar dünyanın her yerindeki taksi esnafı kısa yol müşterisi almasa, alsa da ettiği laf veya afra tafrası insanı bunaltsa, yoğun saatlerde hiç taksi bulunmasa da korsana hayır 🙂


Yayımlandı

kategorisi

, , ,

yazarı:

Yorumlar

Bir cevap yazın