alaturka caz gibi

[soundcloud url=”https://api.soundcloud.com/tracks/83444184″ params=”auto_play=false&hide_related=false&visual=true” width=”100%” height=”300″ iframe=”true” /]

alaturka caz, aslinda tarihe kayıt olsun meshur hikayedeki gibi ibrahim’e sırtında su taşıyan karınca misali, SOMA faciası konusunda tarafım belli olsun diye başlayıp vardığım noktadır.

SOMA derseniz meşhur bir film vardı çok eskilerde izlemiştim “how green was my valley” isimli , meraklısı buradan detaylı bilgi alabilir, ingilteredeki maden işçilerinin 1800’lerin sonlarında yaşadıkları ve aslında sn. başbakanın da talihsizce örneklediği maden facialarına benzer bir facia ve sonrası yaşananları anlatıyor ve tam da bizim günümüz türkiyesinde yaşananlara denk düşüyor elifi elifine olmasa da şaşırtıcı derecede benzerliker içeriyor.

uzun suredir yurt dışında çalışıyorum malum ve gerek kader, gerekse tercihlerim dolayısı ile dünyanın çok farklı yerlerinde hatta birçok insanın yaşamayı düşünmeyeceği yerlerinde yaşadım, o iklimlerin günlük yaşamlarında salındım, salınıyorum.  ve genelde yabancılarla çalışıyorum bunlara ek olarak. dolayısı ile karşılıklı tanıştığın kişilerle birbirini daha yakından tanımaya çalışıyorsun ve farklı ülkelerden gelen iki kişi işe önce ilkelerden başlıyor. türkiyeyi sorunca kolay olsun diye hep basit tanımlamalarla, benzetmelerle anlatmaya çalışıyorum, tariflemesi çok zor olan sevdiğim ülkemi. Bu betimlemelerimden en çok sevdiğim ise türkiye’yi çok farklı tatları bir arada barındıran bir yemeğe benzetmektir. “asya lezzetlerini al bunu avrupadan büyük bir parca ile harmanla,  kenarına akdeniz lezzetlerini ekle üstüne de sos olarak arap öğeler dök” derim, neşeli ve ağdalı bir anlatımla.

işte SOMA daki durumu da en güzel anatım olarak alaturka caz demek geldi içimden biz alaturka caz gibiyiz batının acıları bile olsa bizim acılarımız müziğe öyle bir işler ki uzaktan gelen gitar sesini ud  ile bastırırız veya nağmesiz başlayan müziğe gırtlaklarımız yanıncaya kadar nağmelerle. ve daha acısı garpın çok uzun yıllar önce yaşadığı ve bitirdiği acılardan doğan bir kenar mahalle müziği bizim için hala canlıdır alaturkalaştırarak…

not: yazının başına koyduğum parça “no blues” grubunun, black cadillac parçasıdır. detaylı bilgi isteyen arkadaşlar şuradan grup myspace teki web sayfasına ulaşabilir.


Yayımlandı

kategorisi

, , ,

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın