iki gün önceki yazımda ıssız adama gideceğimi söylemişti. filme gittim toparlanmam tam iki günümü aldı. hatta tam da toparlanamadım bile denebilir. hoparlörlerimde semiramis pekkan dan “bana yalan söylediler” müziği dön baba dön durumları. yani film içine almış beni. filme izmitte yenilenene ama neresinin yenilendiğinin benim pek anlayamadığım kilim belsa da gittik. gittik diyorum çünkü daha önce şuradan ulaşabileceğiniz yazımda bahsigeçen yasinle gittik ha böyle romantizme iki sap ne alaka derseniz tercihlerim(iz) daha değişmiş değil ama naaparsınız blogu takip edenler bilir olayların gelişmesini deyip kestirip atayım.
filme marcel proust un ,kimdir diyenler şuradan buyurun, “çiçekaçmış genç kızların gölgesinde” kitabında ve “guarmantes tarafı” da yazdığı gibi beklentilerimi fazla yüksek tutup hayal kırıklığına uğramamak vede spoiler a da uğramamak için hakkında sadece kızkardeşimin “abi mutlaka gitmelisin” önerisinden ve “dilek önder” in köşe yazısından çok kısa bir kısmı yanlışlıkla okumaktan başka ve teaserını seyretmekten başka bir bilgiyle gitmedim.
yazının bundan sonrası spoiler içerebilir….
filmler aslında bir tarafıylada sizi yakaladığı zaman o filmle alakalı bir bağ kurar ve beğenirsiniz benim görüşüme göre.. filmde de çokça kendimi gördüm kısım kısım ama en çok kötü olduğum taraf ayrıldıktan beşyıl sonrasında kızın ingiltereye gitmesi v.b. olaylarının olduğu kısım ve esas oğlumuzun hala o takayı saklıyor oluşuydu ama en önemlisi ve en çarpıcısı benim açımdan bende hala fularını saklıyorum ve en kötüsü her koklayışımda fulardan biraz daha uzaklaştığını görüyorum kokunun…..
ve en son olarak filmdeki ilginç bir konu çekti yasinle benim dikkatimi filmin başında esas kızımız gayet normal sradan bir kızdı ama film içinde esas oğlanla beraber tanıdıkça kızımızı ve gördükçe içindeki güzelliği o güzellik yüzünede vurmya başladı ilginç bir şekilde ..
buradan resmi sitesine ulaşabileceğiniz filme mutlaka gidin derim çünkü unutmayın bence bu film birgün gelecek karşıza türk sinemasının klasiklerinden olacak ve belkide sizde anlatacaksınız sonraki nesillere işte şöyle gittim sinemada izledim diye tıpkı babalarımızın, annalarımızın bize ” selvi boylum al yazmalım” a sinemada gitme hikayelerini anlatıp onlara gıpta etmemiz gibi ….
arkadaşlar analytic ten gördüğüm kadarıyla afiş için gelen çok ve afişi flickr dan indiremiyor ;
afişi indirmek için şuradan buyrun (rapidshare linkidir)
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.