yandaki tuttuklarım listesinden zuhalimin blogunda okuduğım bir yazıya cevap yazısı olma niteliği taşıyor yazım ama ondan önce ilginç birşey gözüme çarptı uzun süredir zuhal benimle konuşmuyor görüşmüyor ama sanki yazı biraz da bana yazılmış gibi geldi ama madem zuhalin suratına söyleyemiyorum söyleyeceklerimi bende buradan yazayım istedim ….
zuhalimin yazısı;
Huzur bu olsa gerek..
Düşünmeden yaşamak, zamanın tadını çıkarmak, umarsızca kendi halinde, zararsız… İnsanın kendisini artılarıyla eksileriyle kabul ederek, kendini severek, kendini affederek, sil baştan yaptırmadan yaşama sıkı sıkı bağlanması…
Saçmalıyorum düzgün bir cümle bile kuramıyorum şuan da. Göz kapaklarım ağırlaştı hala dün geceden kalma yorgunluk üzerimde.
Yıllardır kendimi hiç bu kadar özgür hissetmemiştim. Alışkanlığa dönen ilişkimle yüz yüze gelmek beni rahatlattı. Yüzleştim kendimle başbaşa kaldığımda tabiki onunlada. Kötü bir alışkanlık gibi zararlı ama vazgeçilmez görünüyordu. Artık ne zarar var nede enkaza dönmüş onsuz yapamam düşünceleri. Tarifsiz bir huzurla yoluma bakıyorum. Bu hayat artık benim umarsızca kimseyi düşünmeden yaşamak istiyorum.
Dışarda bahardan kalma bir güneş ( burada 4 mevsim yağmur var ), fonda güzel bir müzik, masamda kahvem tabağımda “cookie”:)
Huzurluyum!benim cevabım;
Herşey diyebilir insan eski bir ilikşiye ama belkide ilişkiyi bir zararlı alışkanlığa benzetmek belkide en kötüsü olsa gerek benzetmelerin veya bana öyle gelen. kötü alışkanlık derken kendimi sanki bir sigaraya benzettim ve belkide umutlandım tekrar sigaraya başlarmı diye…
ama bana soracak olursan bu ilişki hakkında anladığım birşey var son son gördüğüm her kadında senden bir parça arıyorum kah saçlarını kah gülüşünü kah benini ama hiç alakasız şekilde bir anda seninle bir benzetim içinde buluyorum kendimi bir anda …
ama heyhat hayat nasıl bir oyundurki ben hergün senden kalan aynı evde uyanıyorum, aynı sokaklarda dolaşıyorum ve hatta aynı ülkede yaşıyorum aynı senin gibi bahar havasında ilk önce bir oh ne güzel desem de sonrasında bir de bakıyorumki “zuhal olsada sapancaya gitsek” derken bulmuşum kendimii, zor bilmiyorum herşeye rağmen sızı bana sadistçe bir zevkte veriyor belki bilmiyorum ama bilirsin beni benim için değerli olmayan hiçbirşey ve hiçkimse kıramaz havamı bile bozamaz ve bende galiba benim için değerli olan insanlardan başkasını kırmıyorum bir şekilde ama naapalım insan bu köşeli oluyor bir şekilde karakteri ve bu karakter bazen en sevdiklerinin bile canını yakabiliyor farkında olsa da olmasa da.
tabii hayat devam ediyor ve ben yaşamaya çalışıyorum ve arka fonda çalmasada aklımda çalıyor sürekli hani senin çok sevdiğin candan erçetin şarkısı ;
Üzgünüm acı sözlerim için
Üzgünüm seni kırdığım için
Haklısın bana darılsan bile
Beni terketsen bile
Ne yapayım ben böyleyimÜzgünüm bütün olanlar için
Üzgünüm mutlu yıllarım için
Aşkımız lekesiz olmalıydı
Şüphesiz olmalıydı
Affedemem ben böyleyimİster vur ister okşa
İster tut ister yolla
İster sev ister zorla
Ben böyleyimBEN BÖYLEYİM
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.