5 nisanda bloguma bir yorum daha doğrusu bir not düşmüştü gerçi ben bu sıralar yoğunluk yüzünden bloguda boşladım -4 günde bir yazar olmuşum- ama sonunda bir cevap vermek istedim aslı ya (maalesef soyad bilmiyorum) ve bunu açık cevap olmasını düşündüm hem belki bir kaç kişi bu yazıyı okur ve ona destek olmak ister. Tüm şişmanlar birleşin 🙂
yazı:
nis 5, 5:15 PM
“Merhaba Enis,
Ben bir belgesel projesi üzerinde calışıyorum şişmalıkla ilgili ve yardıma ihtiyacım var.
Aşağıdaki bloga bir göz atıp fikir beyan edebilirsen, ya da yadımcı olabileceğin, yönlendirebileceğin birileri varsa cok sevinirim.
http://bedensonuc.blogspot.com/
teşekkürler ;o)
aslı”
cevap:
ilk önce blog u okudum ve aslında gördüğüm en temel özellik şuydu şişmanız mutsusuz ve ne başarırsak başaralım elinde sonunda şişmanız gibi bir imaj oluştu üstümde ama öyle değil bence. evet ben bir şişmanım ama bundan mutsuz değilim gerçekten değilim kilolarımla barışık bir insanım hatta onları seviyorum diyebilirim son tartılmada 127 kilo olduğumu gördüm ha gayret tartının sıfırlanmasına 3 kilocuk kaldı, tartıcı çocukların kabusu olmama da diyebiliriz 🙂 . Yani yekünde aslında blogunda bir negatiflik gördüm üzüldüm. Bunları yanlış algılama seni yargılamak adına söylemiyorum, yanlış anlama lütfen. Özellikle bir cümle vardı ki “Bu belgeselde yer alma kararını vermenin çok zor olduğunu biliyorum, çoğumuz şişmanlığından utanmakta, bunu sorun ettiğini inkar etmektedir muhtemelen.” bana ben acaba bu belgeselin konusu olmaktan çok mu uzak kalıyorum dedim. herneyse bukadar kafa şişirmek yeter. her türlü yardıma hazırım hatta çalıştırırsan ışıkları ve action dersen hep beraber kameranın karşısında güleriz ve gösteririz o kadar da kötü bir ruh halinde olmadığımız.
ve fikirler;
bencebelgesel 3 kısımdan oluşmalı veya 4 (dördüncüsü çok medyatik bulunabilir)
mutsuz şişmanlar ; bu gurup zannedersem kadınların daha fazla içinde bulunduğu bir gurup bu gurupta şişmanlığından mutsuz olanlar, ve bunların anıları olabilir. bu guruba dahil tanıdığım şişman aklıma gelmiyor.
mutlu şişmanlar ; bizzat ben kendimi bu guruba dahil ederim. tabii çok ufakken benimde şişmanlığımla alay etmeye çalıştılar ama şu var zekam yerindeydi ve hiç kimsenin mükemmel olmadığını biliyordum tamam bende karşı savunmamı çoğu zaman alay ederek yaptım ama işe yaradı ve vazgeçtiler. ayrıca kırdığım sandalyelere hep beraber gülmeyide öğrendim hatta daha geçen gün kız arkadaşımla moda da bir cafe de otururken bir sandalye yi emekli ettim ( sandalye canavarııı) örnekleri çeşitlendirebilirim.
zayıflamış şişmanlar ; bu gurup gerçekten helal olsun dediğim inatçı insanlar o güzel yemekleri bırakıp boğazını tutanlar. onların hayatlarında neler değişmiş öğrenmek ilginç bir deneyim olsa gerek ki bu guruba dahil olan bir arkadaşım var “evren”. tam bir bombayken şimdi ufak bi göbişi bilem yok; yüz karamız 🙂
şişman ünlüler ; bu 4 üncü madde oluyor günümüz sıfır beden medyasında başarılı ve mutlu olanlar ( veya biz mutlu zannediyoruz onları ) örneğin ilk aklıma gelenler ata demirer , ışın karaca, kadir çöpdemir v.s.
benim fikirlerim bunlar şu anda ama ana fikrim olarak o kadar da karamsar olmamak gerekiyor belgesel dediğin ( documentary film de diyebiliriz) bence konuyu birçok farklı bakış açısıyla ele almalı ve göstermelidir . bu konudaki her türlü yardımımla yanındayım görsel tasarımlarla olabilir mesela ikinci olarak 🙂
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.